Rahman ve Rahim olan Allah’ın adı ile :
1- Doğrusu biz sana birçok nimet bahşettik.(1)
2- O halde Rabbin için ibadet et (2) ve sıkıntı ve güçlüklere karşı göğüs ger.(3)
3- Gerçekten hayır ve güzellikten kesik olanlar (nasipsizler) onlardır.(4)
DİP NOTLAR :
1- Sadece bu surede geçen “Kevser” kelimesi; hayır,lütuf ve nimetteki çokluğu ifade eder ve Allah’ın Hz. Peygamberin şahsında bütün insanlara lutfettiği maddi ve manevi nimetleri içerir.Bu da Sonsuz Merhamet Sahibi’nin şanındandır.
2- Ayette geçen “fe salli” kavramı, Arapça “صلو salv” kökünden türemiştir ve isim olarak “uyluk”, fiil olarak da “uylukları hareket ettirmek” demektir. Bir kimsenin herhangi bir yüke destek vermek istediği zaman, uyluğunu (bacağın diz ile kalça arasındaki bölümünü) yatay hâle getirip yükün altına sokarak destek sağlaması da bu sözcük ile ifade edilir. Emir kipi olarak “صلو - salv” kökünden türediği kabul edildiğinde “صلّ - salli” sözcüğü, “uyluklarını hareket ettir, ayağa kalk, yürü, çabala, şirke ve tâğûta karşı çık, çok çalış, çok gayret et, destek ol, sosyal yardım yap” anlamındadır. En genel anlamda ise Allah’ın dinine yardım etmek ve verdiği “Kevser” i hak edecek davranışlarda bulunmaktır. Yani ibadet etmektir.
3- “ve’nhar” kelimesi “نحر - nahr” fiilinden türetilmiş emirdir ve “göğüs,gerdan,eli göğse, değdirmek, göğüslemek,devenin göğsünü bıçakla kesmek” anlamlarına gelir. “Nahr” kelimesine,surenin iniş zamanı ve bütünlüğü düşünüldüğünde “göğüsle,sıkıntılara göğüs ger yani mücadeleye devam et” anlamı vermek kanaatimizce isabetli olacaktır.
4- “ebter” in Türkçe karşılığı “hayırsız kimse,kendisinden hayır gelmeyen kişi” dir.Ki dilimizde “beter olmak” deyimi de buradan gelmektedir. “Kevser” ne kadar bolluğu anlatıyorsa “ebter” de o kadar bolluk ve hayırlardan kopukluğu ifade eder.Her şey zıddıyla kaimdir. “Sen ebtersin” ,yani “bizim sistemimizden,ortamımızdan mahrum kalacaksın.Yaşam hakkın yok,bittin sen!” Bu söze karşılık Rabbi ona sahip çıkacak,heveslerini kursaklarında bırakacaktır : “Ki ona kevseri verdik…”.
Sureyi şöyle tahayyül edersek anlam dünyasına girmiş oluruz.Şu kısacık dünya hayatı; insanca yaşamak adına bütün düşünce ve eylemlerinde (“Kevser” i hak etme adına) ibadet bilinciyle hareket edip karşılaştığı sıkıntılara göğüs geren erdemliler ile tüm bu hayırlara karşı duyarsız kalan “sağır,dilsiz ve körler” in mücadelesinden ibarettir.O halde; kim nasipli kim nasipsiz?! Hayırlı olan kim,hayırsız olan kim?! Daha doğrusu hayra açık olanla hayırdan mahrum olan kim?!.. “Dünya ve âhiret hayırlarından yana anılmayıp, ardı arkası kesilen kimdir? İşte o hayır yoksunu olan kişidir ebter olan. Asıl ebter olan,nasipsiz olan, seni ve sana verileni görmeyendir.” Hasılı kelam, hayır ile ibadet bağını kuranlar “Kevser” i, bu bağı koparıp kesenler ise “ebter” i hak edenlerdir.
“İyilik yap iyilik bul.”
Kevser Suresi Allah’ın izni ve yardımı ile bitti. Allah en doğrusunu bilir.