CEHENNEM AZABI
Sükûtun bedelimiydi, sokakları utanmazlığa bürüyen,
Yoksa susmuş, ama küfrü ile gizlemiş, zindandan kaçışımıydı sergilenen,
Ne kavramı yerinde doğru bilen,
Nede kavramın ahlakıydı gözlerimize serilen,
Taşlaşmış put edasıyla kibirlenen,
Bir avuç zavallının cehennem şarkısıydı söylenen.
Elleri siyahtı, yüzünde karanın matemi vardı,
Dilleri küfür, yüreğinde koca bir kir vardı.
Geçtiği her mekânı leş gibi bir koku sardı.
Bir avuç zavallının bu dünyaya yaptığı kar mıydı?
Gözler gördü, işitti kulak,
Haber veriyordu sur denilen ulak.
Kaçışın olmadığını anlayarak,
Düşman oldu büyük ortak.
Diz çökmüştü, başı ellerinin arasındaydı,
Geçmişe döndü, hepsini tek tek saydı,
Ne dil sustu, ne de ten inkâr etti;
Bir avuç zavallıya hak oldu cehennem azabı.
