Ortaokulda idik. Arkadaşlarımla sohbete tutuşmuştuk. Mevzunun tam olarak ne olduğunu hatırlamıyorum ama bir arkadaşım bana "hadi öyleyse, daha önce hiç duymadığın, hiç görmediğin, hiç bilmediğin şeyler ile bir uzaylı tasavvur et ve bize anlat. Bakalım nasıl birşey çıkacak ortaya. İnsanoğlu hayalde bile olsa bir şey yaratabilir mi? anlayalım" demisti. Ben de "bir deneyelim" demiştim.
Daha önce görmediğim bir canlı olmalıydı tasavvur edeceğim şey. Birçok hayvanı ve bitkiyi tanırdım. Bir süre düşündükten sonra;
-Mavi renkli, diye söze başladım. Arkadaşım hemen itiraz etti;
-Mavi bildiğin bir renk...
-Bir metre boylarında...
-Ölçü ve ebatta bildiğin birşey...
-Ağzı başında, gözleri elinde, kulakları olmayan...
-Bunlarda canlılara has şeyler. Hiç bilmediğimiz şeylerden tarif et. Böyle birşey imkansızdı. Hiçbir yolu yoktu. Sonra bir arkadaş dedi ki;
-"Taklit olan ya da sahte olan herşey, asıl olandan/gerçek olandan nemalanır. Yoktan varolmaz hiçbirşey, Allah dilemedikçe. Asıl olanı Allah yaratır, taklit olanı insan...."