Uçurumun dibinde, Ebu Leheb yanındasın.
Eşkıyayla kardeş oldun, mazlumun kanındasın.
Şeytanlaşmış yüreğin, merhametten çok uzak.
Elin ayağın var diye, insan oldum zannındasın.
Gözün doymaz, kulak sağır, kalbin ise tarumar.
Hiçe saydın İslam’ı, imanla oynadın kumar.
Kişiliğin taşlanan, iblislerden farkı yok.
Hovardaca tüketip onunla zar attın, zar.
Yetim başı okşamadın, tebessümü çok gördün.
Ezilenle arana, aşılmaz duvarlar ördün.
Kibir deryasında, başın göğe mi erecek?
Sen, oldum olası, gerçeklere hep kördün.
Demokrasi adına, partilere böldürdün.
Fitne fesat çıkardın, birbirine kırdırdın.
Gelmez halkım inşallah, bir daha bu oyuna.
Bahane ettin İslamcıyı, Müslümana saldırdın.
Biz laikiz diyerek, İslam’ı hayattan attın.
Vicdanlara hapsedip, ona da hurafeler kattın.
Bil ki istemese de kâfir, Allah nurunu tamamlar.
Çok çabuk sönmeyecek, fitne ateşi yaktın.
Şia, Alevi, Sünnilik, yezitlerin oyunu.
Kerbela olup çöktün, çok gördün Allah’ın suyunu
Makam için kan dökmek, onaysızdır Kur’an-dan.
Mazlum, peygamber demeden, katledensin soyunu.
Kâbe’yi Arap’a verdin, Çankaya yeter diye.
Kökümüzden kopardınız, geçmişin beter diye.
Kurutuldu gövdemiz, kalmadı mecalimiz,
Onca yıl uyutulduk, bu size kader diye.
Kirlenmişse bir insan, Ku’ran-a yanaşmaz ki.
Onunla hemhal olup, onunla kaynaşmaz ki.
Küfür-şirk kuşatmış, şeytani benliğini,
Yüreğin vardır amma, o Hâk için atmaz ki.
Abdulkerim derki, bir gün mi’zan kurulur.
Hangi ilaha inandığın, hiç atlamadan sorulur.
Tevhidi bir imanı, canla, başla kuranlar,
Cennete varis olur, cehennemden korunur.
20.05.2013 Ankara