ÜÇ HECE
Gözlerim kapalı sustum dinliyorum.
Bir fısıltı geliyor kulaklarıma,
Çok, çok uzaklardan
Ve çılgınca bir çığlığa dönüşüyor kararmış gökyüzü.
Hare, hare koyulaşıyor.
Sanki gök üzerimize yürüyor.
Nedir bu çığlık ve karartı?
Sanki ebabiller geliyor Ebreheye.
Bir balık yutuyor Yunusumu
Ve çığlıklarıyla Sümeyyem Şahadet’e koşuyor...
Hutameye dönüyor dünya
Yürek harlanıyor hutameden kızgın
Arş sallanıyor mazlumlar üzgün
Sana, sana yaklaşıyor bir yolcu,
Ağır ağır, vakarlı!
Sana geliyor yolcu elinde sevdası
Kalbinde Rahman, dilinde Rahman!
Sana geliyor yolcu
Başı eğilmiş sanki yere değecek
Göğsü dik hiç eğilmeyecek
Sana geliyor yolcu biliyor üzülmeyecek.
Yaklaştı yürek çarptı, gözler şaştı.
Sümeyye’ye bir melek yaklaştı.
Şehit Sümeyye elini uzattı.
Dürülmüş bir kâğıt uzattı.
Üç hece, bir kelime vardı.
Sümeyye’yi ebede uzattı.
Üç hece tüm Muhammedi ruhu yaktı.
Daha cenk yeni başlamıştı...
Ve okundu üç hece
Ve hala hem yerde, hem gökte
Arşta çok çok ötede
Üç hece söylendi dillerde
ŞEHADET...