Şimdi kime sormalı anne çocukluğumu?
Hepsi birer birer gitti,
Umudum, neşem, kitabım, kalemim,
Bende bir ah kaldı,
Çünkü ben sensizim.
Şimdi kime sormalı anne!
Karatahtada yazılı kaldı sevgi,
Şefkati çoktan silmişlerdi.
Ve çevremde yoktu beni anlayan.
Şimdi kime sormalı anne!
Beni sendin anlayan.
Bir göğsünün sıcaklığı,
Bir de o şefkatli ellerdi, sımsıkı saran.
Şimdi kime sormalı anne!
Önceleri rahmet yağardı gökten!
Damla damla düşerdi çatlamış toprağa,
Yeni bekleyişler ve umut serperdi gönüllere.
Şimdi o rahmette kan var anne,
Acının, feryadın çığlıkları var anne!
Her bir feryatta göklere çıkan bir ah,
Bir yas var anne!
Peki, şimdi kime sormalı mazlumun ahını?
Hangi saltanat dindirir feryadını?
Kanla alınan şehir mi verir ikramını?
Söyle anne kime satıldı bu beden?
Kimdi mazlumu kahreden?
Kimdi anne minik elleri kanla kirleten…
Şimdi kime sormalı anne!
Baki mi dünyada ki bu beden!
Yoksa bitti mi o beyaz kefen!
Söyle anne ben şimdi ne desem…