Dön de bir bak hayata,
Nasır tutmuş ellerinle sardığın goncaya,
Ve koyaklardan şırıl şırıl akan sulara,
Dön de bir bak gündüzü geceye sarmalayan ufuk’a!
Dön de bir bak sarmaş dolaş olmuş sarmaşığa,
Karanlıkların derininden doğan yıldıza,
Ve gecenin sessizinde pusu kurmuş avcıya,
Dön de bir bak yaşamın girdabında ki karmaşaya.
Dön de bir bak minik yavrusunu suvaran serçeye,
Damla damla toprağı çatlatan rahmete,
Ve neminden çatlayan tomurcuğa
Dön de bir bak her bir yanı cennet kokan doğaya.
Dön de bir bak ağlayana,
Annesinin göğsüne susayan Alya’ya,
Ve namusuna ekmek taşıyan babaya,
Dön de bir bak hayata, karanfilinin kokusunu almaya.
Dön de bir bak ruhuna,
Yüreğin kaskatı bakmasın dünyaya,
Ve umut olsun, filiz versin baharlara,
Yeniden yeşersin tüm dünya.
Ve sen giderken hoşça kal desin Alya…