Ya çoktan geçmişse zaman!
Kapısını aralayıp geçtiğim koridor,
Ve zeminden su taşmışsa yüreğe,
Düşünmek bile çok zor,
Çaresiz kalmış küçük ellerime.
Aramalı yüreğin ince tellerini ey zaman!
Bir köşesinde saklı kalmış sevgileri.
Unutulup yitik kalmış özlemleri,
Kendimizin, özümüzün, anlamlı hazineleri…
Ya çoktan geçmişse zaman!
Bir Taha uyanmışsa uykudan,
Ya gitmişse aralı kalmış kapıdan,
Sen yatağından kalkamadığın zaman…
Ya çoktan gitmişse zaman!
Kelebeklerin ömrüdür seni kıskandıran.
Bir hayale kanat çırparken,
Kendini nurun içinde bulan.
Ya çoktan gitmişse zaman!
Unutmuşsa kendini o aceleci insan.
Bir sırrın perdesine koşarken,
Kaybolmuşsa elindeki an!
Ya çoktan gitmişse zaman!
Bir damla yaşı sererken toprağa,
Gözleriydi kapanan,
Ve secdelerden kopmuştu o yaşlanan.
Ya çoktan gitmişse zaman!
Unutmuşsa seni yaratan,
Bir gizemin içinde kaybolup saklanan,
Terk etmişse seni o an!